TMMOB Samsun Şubesi Gezi Davası Tutuklularının Serbest Bırakılmasını İstedi
Source: Haberler
(SAMSUN) - TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Veli Kebapçı, "Dostlarımız suç işledikleri için değil, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı'na ve Gezi Parkı'na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerine karşı çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için cezaevindeler. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası'nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır" dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Samsun Şubesi, Süleymaniye geçidinde Gezi Davası tutuklarının serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Veli Kebapçı, şunları söyledi:
"Bugün 25 Nisan 2024 ülkemizin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi hakkında iktidar güdümündeki mahkeme tarafından verilen hukuksuz kararının üzerinden tam iki yıl geçti. Bu iki yıl boyunca büyük bir hukuk skandalına şahitlik ettik. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Hakan Atalay bu süreçte serbest bırakılsa da Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi'nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay'ın da bulunduğu arkadaşlarımız 2 yıldır, Osman Kavala ise 6 buçuk yıldır cezaevinde tutuluyor. Artık hepimiz biliyoruz ki bu karar, sadece arkadaşlarımıza yönelik değildir. Bu karar, 2013 Mayıs- Haziran aylarında iktidarı sarsıp korkutan milyonlara yöneliktir; milyonlarca insanın demokratik hak kullanımlarını cezalandırmaya, barışçıl ve demokratik istemleri bastırmaya ve kamu idarelerine yakışmayacak bir şekilde öç almaya, cezalandırmaya yöneliktir. Her tarafı lime lime dökülen tek adam rejimi hukuku, adaleti sağlamanın, haksızlıkları gidermenin bir aracı olarak değil, toplumsal muhalefeti cezalandırmanın bir aracı olarak kullanmaktır. Halkın taleplerini özgürce ifade etmesini, bunun için meydanlara çıkmasını bir darbe girişimi olarak gören bu dava, bu ülkeyi yönetenlerin antidemokratik zihniyetinin göstergesidir. Mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirerek toplumu aydınlatan ve iktidarı uyaran mühendis, mimar ve şehir plancılarını darbeci olarak suçlayarak, ülkenin bilim dışı, akıl dışı kararlar ve zihinler tarafından yönetildiğinin göstergesidir. Ancak şunu unutmasınlar; bu ülke sahipsiz değildir. Gezi bu ülkenin yarınlarına sahip çıkan, hakları ve geleceği için mücadele eden, AKP'nin her tarafımızı saran gerici politikalarına itiraz eden milyonların sesidir. Bu sesi ne hapsedebilirsiniz ne durdurabilirsiniz.
Dostlarımız suç işledikleri için değil, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı'na ve Gezi Parkı'na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerine karşı çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için cezaevindeler. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası'nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. İktidarın ve yandaş medyanın pervasız saldırılarına rağmen, hiçbir iftira, hiçbir senaryo, hiçbir karar arkadaşlarımızın masumiyetine ve haklılığına leke düşürmeyi başaramamıştır. Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki Gezi biziz. Açlığa, yoksulluğa, baskıya, zulme karşı yükselttiğimiz en örgütlü sesimizdir. Bir avuç sermayedara, bir avuç zorbaya karşı milyonların haykırışıdır Gezi. Parklarımız, ağaçlarımız, ormanlarımız, derelerimiz. Gezi bu ülkenin kendisidir. Tarihidir, mirasıdır, geleceğidir. Arkadaşlarımızın yanında olmaya, doğru bildiklerimizi söylemeye, halkımızdan, ülkemizden yana kamu yararını savunma mücadelemize devam edeceğiz ve buradan bir kez daha inatla söylemeye devam ediyoruz; halkın haklı mücadelesini durduramazsınız. Gezi'nin karşısında duramazsınız. Hukuksuzluğun 2. yılında Gezi davasında tutuklu olan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu hukuksuzluğa son verin. Arkadaşlarımızı serbest bırakın."