Stay on this page and when the timer ends, click 'Continue' to proceed.

Continue in 17 seconds

Kendi kuşağının etkili DJ'lerinden Mahmut Orhan

Kendi kuşağının etkili DJ'lerinden Mahmut Orhan

Source: Hürriyet

İstanbul'un konser takvimi inanılmaz. Birbirinden farklı türler ve sanatçılar şehre müzik ziyafeti yaşatıyor.

Dünyanın dört bir köşesinde performans sergileyen DJ Mahmut Orhan'ı İstanbul'da ilk kez canlı dinleme şansım oldu. Cuma akşamı KüçükÇiftlik'teki konserinin biletleri tükenince aynı gece başka bir mekânda verdiği konserde izledim sanatçıyı.

Ritimlerin tadını çıkarmak için bir araya gelen farklı bir kalabalık vardı konserde.

Bana göre Orhan'ın dinleyicilerinin çeşitliliği sevgiyle yapılan, özgün olan işin kalıpları kırdığını gösteriyor.

Tutkunun sizi sınırların çok ötesine taşıyabileceğini kanıtlayan bir isim Mahmut Orhan.

Umudum Mahmut Orhan'ın sınırları zorlamaya devam etmesi ve kendi alanında yakaladığı ön sıralardaki yerini uzun yıllar tutması.

Şeflik müziğin ve liderliğin birleştiği bir rol

Tutkunun ve iyi yapılan işin sınırları aştığını kanıtlayan bir diğer isim de Grammy Adayı besteci ve orkestra şefi Esin Aydıngöz. Müzisyen olma hayallerini çocukluğunda Harbiye Açıkhava'da konserler izlerken kurmaya başlamış Esin. Ne tesadüf ki Türkiye'de şef olarak verdiği ilk konser, Harbiye Açıkhava sahnesinde oldu.

Konser sonrası sahne arkasında buluştuğum Aydıngöz'e orkestra yönetmeyi sordum.

"Orkestra yönetmek benim için 'anı yaşayabildiğim' tek an. Normalde o kadar çok düşünceye, hayale, besteye, projeye dalıyorum ki zaman akıp geçiyor farkında bile olmadan, ama şeflik yaparken sadece orkestrayla o an birlikte var olmaya odaklanıyorum ve bütün dünya kayboluyor sanki. Zaman yine çok hızlı geçiyor ama her mili saniyesini yaşayarak geçiyor bu sefer! Değişik bir huzur, farkındalık ve heyecan dengesi ama çok güzel. Anlatılmaz yaşanır" dedi.

En merak ettiğimde şefin orkestrayla kurduğu bağ ve aralarında kullandıkları özel dil. Esin nasıl anlaştıklarını şöyle anlattı:

"Şefliği beden diliyle sessizliği boyamak gibi düşünebilirsiniz. Yaptığım hareketlerin hızı, doğrultusu, şiddeti, boyutu, yüz ifadelerim ve nefes alışım insanlara nasıl, ne hızda, hangi duygularla çalmaları gerektiğiyle ilgili bilgi veriyor. Ben orkestraya, onlar da hem bana hem de birbirlerine güvenince uçuyoruz resmen. Şeflik müziğin ve liderliğin birleştiği bir rol. Beni müziğin bu alanına hayran bırakan şey bu sayede müziği daha fazla kişiyle paylaşıyor olmak. Her müzisyen kendinden bir şeyler katıyor, her dinleyici kendinden bir şeyler buluyor. Hiçbir kelime kullanılmadan aynı anda hem seyirci hem müzisyenler içsel bir yolculuğa çıkıyor."